Bengi Baran

Özgeçmiş: Bengi Baran

Öğrenme ve bellek konularında uzmanlaşmış, nöropsikiyatrik uygulamalı araştırmalara ilgi duyan bir nörobilimcidir. Lisans ve yüksek lisans (Master) eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamlamıştır. Bu dönemde aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Davranış Nörolojisi ve Hareket Bozuklukları biriminde araştırma asistanlı ve nöropsikolog olarak çalışmış, demanslarda kognitif işlevleri inceleyen bir dizi araştırmaya katkıda bulunmuştur. Dr. Baran yüksek lisans tezi için Parkinson hastalığında metabellek ve yürütücü işlev bozuklukları arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Nörobilim alanında doktora çalışmaları için ABD’de University of Massachusetts Amherst’e gitmiş, uykunun öğrenme ve bellek süreçlerindeki rolünü çalışmıştır. Bu araştırmalar için polisomnografi (uyku elektroensefalaogramı), davranışsal deneyler ve fonksiyonel manyetik resonans görüntüleme (fMRG) yöntemlerini kullanmıştır. Doktora sonrası araştırmaları için 2014 yılında Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Massachusetts General Hastanesi Psikiyatri bölümüne katılmıştır. Bu dönemde şizofreni ve otizim gibi nöropsikiyatrik hastalıklarda kognitif bozukluklar üzerine eğitim almış, uykunun kognitif bozukluklardaki rolünü ve bu ilişkinin nöroanatomik temellerini araştırmıştır. Çalışmalarına halen Harvard Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak  devam etmektedir.

Özet: A’dan Zzz’ye Bellek (Kodlamadan Pekiştirmeye Öğrenmede Çevrimiçi ve Çevrimdışı Süreçler)

Konsolidasyon, yakın geçmişte elde edilen kararsız bellek izlerinin daha kalıcı ve istikrarlı temsillere dönüştürülmesi olarak tanımlanır. Biriken kanıtlar, konsolidasyon süreçlerinin hem uyandırma hem de uyku sırasında çevrimdışı gerçekleştiğini gösterir. Hem insanlardaki hem de hayvan modellerinde yapılan son çalışmalar, uyku esnasında farklı bellek türlerinin konsolidasyonunda belirli beyin salınımlarının önemini ortaya koymuştur. Örneğin, uyku iğleri, 12-15 Hz EEG salınımlarının hızlı patlamaları olarak tanımlanan Aşama 2 hızlı göz hareketi (NREM) uykusunun bir işaretidir. Uyku iğleri, talamik retiküler çekirdek (TRN) tarafından başlatılır ve talamokortikal geribildirim döngüleri yoluyla kortekse yayılır ve senkronize edilir. Şizofreni hastalarında uyku iğnelerinde belirli bir azalma gözlenirken uyku bağımlı bellek konsolidasyonunda ve semptom şiddetindeki açıklarla ilişkilidir. İğ patlamaları, kemirgenlerdeki ilk doğum sonrası haftaya kadar belirgindir ve talamokortikal devrenin sinaptik budama ve saflaştırılmasında kritik bir rol oynar ve TRN aracılı iğ aktivitesinin nörogelişimsel bozukluklarda kusurlu olmasına neden olur. Bu derste, ilk kodlamadan uzun dönem konsolidasyona kadar anıların evrimini tartışacağız. İnsan ve hayvan çalışmalarını gözden geçirerek (yüksek yoğunluklu EEG, MRG, ECOG ve tek hücre kayıtları gibi çeşitli yöntemleri kapsayan) bellek konsolidasyonunun sinirsel mekanizmasına özel dikkat göstereceğiz. Dersin ikinci bölümünde üzerinde duracağım noktalar: (1) nöropsikiyatrik bozukluklarda bilişsel işlev ve semptomların iyileştirilmesi için çözüm olarak uykunun rolünü tartışmak, (2) uyku osilasyonlarının bilişsel rolünü anlamak ve bu süreçlerin klinik bozukluklarda nasıl ters gittiğine ilişkin modelleme yaklaşımlarını belirtmek, ve daha geniş olarak (3) boşluk modellemesinin, klinik translasyonel insan araştırmasında köprü görevi görebilirliğini belirlemek.



Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir